26 Nisan 2008 Cumartesi

Kitaplar

Harry Potter ve Felsefe Taşı
Arka Kapak Açıklaması;
Harry Potter sıradan bir çocuk olduğunu sanırken, bir baykuşun getirdiği mektuplarla hayatı değişir: Başvurmadığı halde Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'na kabul edilmiştir. Burada birbirinden ilginç dersler alır, iki arkadaşıyla birlikte maceradan maceraya koşar. Yaşayarak öğrendikleri sayesinde küçük yaşta becerikli bir büyücü olup çıkar. J. K. Rowling'in zengin düşgücü, onu bebeğiyle yalnız yaşayan sıradan bir anneden, kitapları dünyada 100 milyondan fazla satan, 40'tan fazla dile çevrilen parlak bir yazara dönüştürdü. Kitapların artık "sanal" ortamda okunmaya başladığı bir çağda, Harry Potter genç kuşağı "gerçek" bir kitabın sayfaları arasında yepyeni bir dünyayı keşfetmenin heyecanıyla tanıştırdı.
Harry Potter'ın baş döndürücü "büyülü" dünyasına adım atmadan önce kemerlerinizi bağlayın!
Bölüm İsimleri;
BİRİNCİ BÖLÜM Sağ Kalan ÇocukİKİNCİ BÖLÜM Yok Olan CamÜÇÜNCÜ BÖLÜM Hiç Kimseden MektuplarDÖRDÜNCÜ BÖLÜM Anahtarların BekçisiBEŞİNCİ BÖLÜM Diagon YoluALTINCI BÖLÜM Peron Dokuz Üç Çeyrekten YolculukYEDİNCİ BÖLÜM Seçmen ŞapkaSEKİZİNCİ BÖLÜM İksir UstasıDOKUZUNCU BÖLÜM Gece Yarısı DüellosuONUNCU BÖLÜM Cadılar BayramıON BİRİNCİ BÖLÜM QuidditchON İKİNCİ BÖLÜM Kelid AynasıON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Nicolas FlamelON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Norveç Pütürlüsü NorbertON BEŞİNCİ BÖLÜM Yasak OrmanON ALTINCI BÖLÜM Kapağın AltındaON YEDİNCİ BÖLÜM İki Yüzlü Adam
Kitaptan Bir Bölüm;

Sağ Kalan Çocuk
Privet Drive dört numarada oturan Mr ve Mrs Dursley, son derece normal olduklarını söylemekten gurur duyarlardı, sağ olun efendim. Garip ya da gizemli işlere bulaşacak son kişilerdi, böyle saçmalıklara kafa yormazlardı çünkü.
Mr Dursley matkap yapan Grunnings adlı bir şirketin yöneticisiydi. İri yarı, kalıplı bir adamdı, boynu yok gibiydi, ama koskoca bir bıyığı vardı. Mrs Dursley zayıftı, şansındı, olağanın iki katı uzunluğunda bir boynu vardı; bu da bahçe çitlerinin üstünden kafasını uzatıp komşuları gözetlemekte pek işine yarıyordu. Dudley adında küçük bir oğulları vardı Dursley'lerin, kendilerine bakılırsa dünyada ondan kusursuz bir çocuk bulunamazdı.
Dursley'ler istedikleri her şeye sahiptiler, ama bir gizleri vardı, biri kalkıp da bunu anlayacak diye ödleri kopardı. Potterların ortaya çıkarılmasına katlanabileceklerini hiç sanmıyorlardı. Mrs Potter, Mrs Dursley'nin kardeşiydi, ama birkaç yıldır görüşmemişlerdi; aslına bakılırsa, Mrs Dursley hiç kardeşi yokmuş gibi davranıyordu, çünkü kardeşi de, onun beş para etmez kocası da Dursley'lere hiç mi hiç benzemiyorlardı. Potter’lar sokakta boy gösterirse, komşuların ne diyeceğini düşünmek bile tüylerini ürpertiyordu. Potter'ların küçük bir oğullan olduğunu biliyorlardı, ama hiç görmemişlerdi onu. Bu oğlan da Potter'ları yanlarına yaklaştırmamak için bir başka geçerli nedendi; Dudley'nin öyle bir çocukla içli dışlı olmasını istemiyorlardı.
Mr ve Mrs Dursley, öykümüzün başladığı o kasvetli, kurşuni sah sabahı uyandıklarında, yakında bütün ülkeyi saracak garip, gizemli şeylerin habercisi olabilecek hiçbir şey yoktu bulutlu gökte. Mr Dursley, işe giderken taktığı en tatsız kravatı seçerken bir şarkı mırıldanıyor, Mrs Dursley de çığlıklar atan Dudleyi yüksek iskemlesine oturtmak için boğuşurken keyifli keyifli dedikodu ediyordu.Hiçbiri, kahverengi bir baykuşun pencerenin önünden kanat çırparak geçtiğini fark etmedi.Sekiz buçukta, Mr Dursley çantasını aldı, Mrs Dursley'nin yanağını şöyle bir gagaladı, Dudley'ye de bir hoşça kal öpücüğü vermeye çabaladı, ama ıskaladı, Dudley bir bunalım geçirmekteydi çünkü, mamasını duvara fırlatıyordu. Evden ayrılırken, "Küçük yumurcak," diye kıkırdadı Mr Dursley. Arabasına bindi, dört numaranın bahçesinden geri geri çıktı.
Garip bir şeyin ilk belirtisini fark etti sokağın köşesinde haritaya bakan bir kediyi. Mr Dursley, bir an ne gördüğünü kavrayamadı. Sonra, bakmak için başını arkaya çevirdi. Privet Drive'ın köşesinde bir tekir kedi duruyordu, ama görünürlerde harita filan yoktu. Zaten olacak iş miydi bu? Bir ışık oyunuydu olsa olsa. Kirpiklerini kırpıştırdı Mr Dursley, gözlerini kediye dikti. Kedi de ona dikti gözlerini. Mr Dursley köşeyi dönüp yolda ilerlerken boyuna kediye baktı dikiz aynasında. Şimdi de Privet Drive yazılı tabelayı okuyordu - hayır, tabelaya bakıyordu; kediler ne harita inceleyebilir, ne de tabela okuyabilirlerdi. Hafifçe silkindi Mr Dursley, kediyi kafasından çıkardı. Kente doğru ilerlerken o gün almayı umduğu büyük bir matkap siparişinden başka bir şey düşünmemeye koyuldu.
Ama kente girerken kafasındaki matkapların yerini başka bir şey alıverdi. Sabahın olağan trafik sıkışıklığında beklerken, çevrede garip giyimli bir sürü insan fark etti. Pelerinli insanlar. Mr Dursley, gençlerin sırtında görülen o tuhaf elbiseleri giyenlerden hiç hoşlanmazdı! Bu da saçma sapan yeni modalardan biriydi herhalde. Direksiyona vurmaya başladı parmaklarıyla, gözleri bu manyakların az ötede oluşturduğu bir topluluğa takıldı. Heyecanlı heyecanlı bir şeyler fısıldaşıyorlardı. Mr Dursley, bazılarının hiç de genç olmadığını görünce küplere bindi; işte şu adam kendisinden çok daha yaşlıydı, üstelik zümrüt yeşili bir pelerin atmıştı omuzlarına! Cesarete bak! Derken kafasına dank etti Mr Dursley'nin, bu olsa olsa uyduruk bir gösteriydi - bir şey için para topluyorlardı... evet, mutlaka öyleydi. Trafik açıldı, Mr Dursley birkaç dakika sonra Grunnings oto-parkındaydı, aklında matkaplar vardı sadece.
Mr Dursley dokuzuncu kattaki odasında sırtım pencereye vererek otururdu hep. Öyle yapmasa, o sabah aklını matkaplara vermesi biraz güç olacaktı. Baykuşların güpegündüz süzülerek geçtiğini görmedi, ama aşağıda, sokaktaki insanlar gördüler bunu, ağızlan açık, birbiri ardı sıra tepelerinde süzülen baykuşlara baktılar, onları parmaklarıyla gösterdiler. Çoğu geceleyin bile baykuş görmemişti. Ama Mr Dursley, son derece olağan, baykuşsuz bir sabah geçirdi. Beş ayrı kişiye bağırdı. Önemli birkaç telefon görüşmesi yaptı, biraz daha bağırdı. Öğle yemeğine kadar keyfi yerine gelmişti, bacaklarını çalıştırmak, sokağın karşısına yürüyüp fırından bir çörek almak istedi.
Pelerinli insanlar aklından bütün bütüne çıkmıştı ki, içlerinden bazılarına rastladı fırının orada. Yanlarından geçerken öfkeyle baktı. Nedenini bilmiyordu, ama tedirgin oluyordu onlardan. Bunlar da heyecanlı heyecanlı fısıldaşıyorlardı, ortalıkta bir tek para tası bile görünmüyordu. Elindeki kesekâğıdında koca bir çörekle dönüp yanlarından geçerken, konuşmalarından birkaç sözcük çalındı kulağına.
"Potter'lar, doğru, ben de öyle duydum -"
"- evet, oğullan, Harry -"
Kaskatı kesiliverdi Mr Dursley. Her yanını korku sardı. Bir şey söyleyecekmiş gibi, fısıldaşanlara baktı, ama vazgeçti.
Yolun karşısına geçti hızla, bürosuna koştu, sekreterine rahatsız edilmemesini söyledi, telefona sarıldı, evinin numarasını tam çevirmişti ki, kararını değiştirdi. Telefonu yerine bıraktı, bıyıklarını sıvazlayarak düşündü... hayır, düpedüz aptallık ediyordu. Potter öyle pek alışılmadık bir ad değildi ki. Harry diye oğulları olan Potter adında kim bilir kaç kişi vardı. Üstelik yeğeninin adının Harry olup olmadığından da emin değildi. Çocuğu görmemişti bile. Belki de Harvey'ydi. Ya da Harold. Mrs Dursley'yi telaşlandırmanın anlamı yoktu, kardeşinin adını söyleyince bile tedirgin olurdu karısı. Onu suçlamıyordu - kendisinin de öyle bir kardeşi olsaydı... ama ya o kişiler, o pelerinli insanlar...

Harry Potter ve Sırlar Odası
Arka Kapak Açıklaması;
Dursley'ler o yaz öylesine çekilmez olmuşlardır ki, Harry bir an önce okulu Hogwarts'a geri dönmek için can atmaktadır. Eşyalarını toplarken ortaya çıkan ev cini Dobby ise onu uyarır: Hogwarts'a dönerse, bir felaket olacaktır. Olur da: Sırlar Odası'nın açılmasıyla ortaya çıkan karanlık güç, Hogwarts'takileri taşa çevirmeye başlar. Harry, hayatını tehlikeye atarak, Oda'nın elli yıllık ölümcül gizemini çözmeye çalışır. Ve gerçekten de başına gelmedik felaket kalmaz. Harry Potter'ın okuldaki ikinci yılını anlatan Harry Potter ve Sırlar Odası'nda J. K. Rowling, bildik öğrenci sorunlarını -kıkançlıklar, rekabetler, çekingenlikler- yer yer ürkütücü, yer yer komik düşsel öğelerle ustaca iç içe geçiriyor. Dizinin ilk kitabı Harry Potter ve Felsefe Taşı kadar sürükleyici olan bu ikinci kitabı heyecandan soluğunuzu tutarak okuyacaksınız.
Bölüm İsimleri;
BİRİNCİ BÖLÜM – En Berbat Doğum Günü İKİNCİ BÖLÜM – Dobby'nin UyarısıÜÇÜNCÜ BÖLÜM – Kovuk DÖRDÜNCÜ BÖLÜM – Flourish ve Blotts'ta BEŞİNCİ BÖLÜM – Şamarcı Söğüt ALTINCI BÖLÜM – Gilderoy LockhartYEDİNCİ BÖLÜM – Bulanık'lar ve Mırıltılar SEKİZİNCİ BÖLÜM – Ölüm Günü Partisi DOKUZUNCU BÖLÜM – Duvardaki YazıONUNCU BÖLÜM – Serseri Bludger ON BİRİNCİ BÖLÜM – Düello Kulübü ON İKİNCİ BÖLÜM – Çok Özlü İksir ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM – Çok Gizli Günce ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM – Cornelius FudgeON BEŞİNCİ BÖLÜM – AragogON ALTINCI BÖLÜM – Sırlar OdasıON YEDİNCİ BÖLÜM – Slytherin'in Varisi ON SEKİZİNCİ BÖLÜM – Dobby'nin Ödülü
Kitaptan Bir Bölüm;
Çok Gizli Günce
Hevesle açtı. Birinci sayfada mürekkeple yazılmış ve bulaşmış “T. M. Riddle" adı zar zor okunuyordu.
İhtiyatla yaklaşıp Harry’nin omzundan bakan Ron, "Hey, bir dakika," dedi. "Ben bu adı biliyorum... T. M. Riddle elli yıl önce okula yaptığı özel hizmetler için ödül aldı."
Harry şaşkınlıkla, "Nereden biliyorsun?" diye sordu.
"Çünkü cezadayken Flich bana onun şildini elli kez parlattırdı da, onun için biliyorum," dedi Ron, küskün küskün. "Üzerine sümüklüböcek çıkardığım ödül oydu. Eğer sen de bir ismin üzerinden bir saat sümük silmiş olsan, sen de hatırlardın."
Harry ıslak sayfalan birbirinden ayırdı. Tamamen boştular. Hiçbirinde en ufak bir yazı izi yoktu, hatta "Mabel Teyze'nin doğum günü" ya da "üç buçukta dişçi" gibi notlar bile.Hayal kırıldığına uğrayarak, "Hiç yazmamış," dedi.Ron merakla, "Acaba niye birisi onu tuvalete attı?" diye sordu.Harry kitabın arka kapağını çevirince, Vauxhall Yolu, Londra'daki bir gazete bayiinin basılı adını gördü.Düşünceli düşünceli, "Muggle anu babadan doğmuş olmalı," dedi, "Vauxhall Yolu'ndar. günce satın almış olduğuna göre..."Ron, "Eh, sana pek faydası yok," dedi. Sesini alçalttı. "Myrtle'ın burnundan geçirebilirsen, elli puan."
Ama Harry günceyi cebine koydu.Hermione hastane kanadını bıyıklan dökülmüş, kuyruksuz ve tüysüz olarak, şubat başında terk etti. Gryffindor Kulesi'ne döndüğü ilk akşam Harry ona T. M. Riddle'ın güncesini göstererek, nasıl bulduklarını anlattı.Hermione coşkuyla, "Ah, gizli güçleri olabilir," dedi. Günceyi eline alıp yakından baktı.Ron, "Eğer varsa, doğrusu iyi saklıyor," dedi."Belki de utangaçtır. Niye atmadığını bilmiyorum, Harry."
"Keşke başkasının onu niye atmak istediğini bilseydim. Ayrıca, Riddle'ın nasıl olup da Hogwarts'a özel hizmetleri nedeniyle ödül aldığını da bilmek isterdim." "Her şey olabilir," dedi Ron. "Belki otuz tane S.B.D. almıştır ya da bir hocayı dev mürekkep balığından kurtarmıştır. Belki Myrtie'ı o öldürdü, ki bu da herkese iyilik sayılır..."Ama Harry, Hermione'nin dikkatli bakışlarından, onun da kendisiyle aynı şeyi düşündüğünü anlamıştı. "Ne?" dedi Ron, bir birine, bir ötekine bakarak. "Eh, Sırlar Odası elli yıl önce açılmış, değil mi?" dedi Harry. "Malfoy öyle dedi..." "Eveet..." dedi Ron yavaşça. Hermione günceye heyecanla vurdu. "Ve bu günce de elli yıllık." "Eee?" "Of, Ron, uyan artık," diye tersledi Hermione. "Oda'yı son kez açan kişinin elli yıl önce okuldan uzaklaştırıldığını biliyoruz. T. M. Riddle'ın elli yıl önce özel hizmet ödülü aldığını biliyoruz. Eh, ya Riddle ödülünü Slytherin'in vârisini yakaladığı için aldıysa? Güncesi belki de bize her şeyi anlatır: Oda nerde, nasıl açılır ve orada ne tür bir yaratık yaşar gibi. Bu seferki saldırıların arkasında olan kişi de bu güncenin etrafta dolaşmasını istemez, değil mi?" "Çok parlak bir teori, Hermione” dedi Ron. "Sadece ufacık bir kusuru var. Bu güncede hiçbir şey yazılı değil" Ama Hermione asasını çantasından çıkartıyordu. "Görünmez mürekkep olabilir!" diye fısıldadı.Günceye üç kere vurdu. "Aparecium!" Hiçbir şey olmadı. Yılmayan Hermione elini çantasına soktu ve parlak kırmızı bir silgiye benzer bir şey çıkardı.
"Bu bir İfşaatçı," dedi. "Diagon Yolu'ndan aldım." "l Ocak"ın üstüne sıkı sıkı bastırıp sildi. Hiçbir şey olmadı. "Diyorum size, orda bulunacak bir şey yok," dedi Ron. "Riddle'a Noel'de günce hediye etmişler, ama yazma zahmetine katlanmamış." odasına gitti. Yanında meseleyle ilgilenen Hermione ve hiç ikna olamamış Ron da vardı. Onlara bu ödül odasını ona hayat boyu yetecek kadar gördüğünü söylemişti.
Riddle'ın cilalı altın şildi köşedeki bir camlı dolaba tıkıştırılmıştı. Üzerinde ona niye verildiğinin ayrıntıları yazmıyordu ("İsabet, yoksa daha büyük olurdu, ben de hâlâ onu parlatıyor olurdum," dedi Ron). Gene de, eski bir Sihir Liyakatı'nın üstünde, bir de eski Öğrenciler Başkanları listesinde adını buldular.'
Ron tiksintiyle burnunu buruşturarak, "Percy gibi biri olsa gerek," dedi. "Sınıf Başkanı, Öğrenciler Başkanı - herhalde bütün derslerde birincidir."
Hermione, "Bunu kötü bir şeymiş gibi söylüyorsun, Ron," dedi, biraz incinmiş bir sesle.
Harry kendi kendine bile Riddle'ın güncesini niye atmadığını açıklayamıyordu. Aslında mesele şuydu: Güncenin boş olduğunu bildiği halde, dalgın dalgın eline alıp sayfalarını karıştırıyordu boyuna, sanki bitirmek istediği bir hikâyeymiş gibi. Ve Harry, T. M. Riddle adını daha önce hiç duymadığından emin olduğu halde, ona sanki kendisi için bir anlam taşıyormuş gibi geliyordu. Sanki Riddle çok küçükken sahip olduğu, yarı yarıya unutulmuş bir arkadaşmış gibi. Ne var ki, bu saçmaydı. Hogwarts'tan önce hiç arkadaşı olmamıştı. Dudley bunun çaresine bakmıştı.
Harry gene de Riddle hakkında bir şeyler daha öğrenmeye kararlıydı. Bu yüzden de ertesi gün şafak vakti, Riddle'ın özel ödülünü incelemek için ödül odasına gidecekti.
Güneş artık gene Hogwarts üzerinde hafiften parlamaya başlamıştı. Şatonun içinde de moral yükselmişti. Justin ve Neredeyse Kafasız Nick'e yapılan saldırılan yenileri izlememişti. Madam Pomfrey memnuniyetle, Adamotları'nın daha kaprisli olduklarını, sır sakladıklarını bildirmişti. Bu ise onların hızla çocukluk çağını geride bıraktıklarını gösteriyordu.
Harry bir öğleden sonra onun Filch'e şefkatle, "Ergenlik sivilceleri kaybolur kaybolmaz, yeniden saksıya dikilmeye hazır olacaklar," dediğini duydu. "Ondan sonra da onları kesip kaynatmak için fazla beklemek gerekmez. Göz açıp kapayana kadar Mrs Norris'ine kavuşacaksın."
Harry, belki de Slytherin'in vârisi cesaretini kaybetmiştir diye düşünüyordu. Bütün okul böylesine uyanık ve kuşkucuyken, Sırlar Odası'nı açmak gittikçe daha rizikolu bir hal alıyor olmalıydı. Belki de canavar, her neyse, şimdiden elli yıl daha kış uykusuna yatmaya hazırlanıyordu...
Hufflepuff tan Ernie Macmillan ise, bu neşeli bakış açısını benimsememişti. Hâlâ suçlunun Harry olduğundan, Düello Kulübü'nde "kendini ele verdiğinden" emindi. Peeves'in de pek yardımı olmuyordu doğrusu. Kalabalık koridorlarda birden ortaya çıkıp, "Ah Potter, seni katır..."ı söylüyordu. Şimdi şarkının yanına bir de dans numarası katmıştı.


Harry Potter ve Azkaban Tutsağı
Arka Kapak Açıklaması;
Sirius Black adında azılı bir katil, tüyler ürpetici Azkaban kalesinde tam on iki yıl boyunca tutsak kalmıştır. Tek lanetle on üç kişiyi birden öldüren Black'in, Karanlık Lord Voldemort'un hizmetkarı olduğuna kesin gözüyle bakılmaktadır. Bir yolunu bulup Azkaban'dan kaçan Black'in peşinde olduğu bir tek kişi vardır: Harry Potter. Harry, büyücülük okulunun sihirli duvarları arasındayken, arkadaşları ve öğretmenleriyle birlikteyken bile güvende değildir. çünkü aralarında bir hain olabilir. Okuldaki üçüncü yılında Harry'yi, yeni bir Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmeni, ilk kez alacağı Kehanet dersi, heyecanlı Quidditch maçları ve büyücülük köyü Hogsmeade bekliyor. Ama Harry'nin öncelikle Sirius Black'in elinden kurtulması gerek. Harry Potter ve Azkaban Tutsağı, beklenmedik gelişmelerle her sayfasında okuru biraz daha şaşırtan, biraz daha heyecanlandıran bir kitap.
Bölüm İsimleri;
BİRİNCİ BÖLÜM Baykuş PostasıİKİNCİ BÖLÜM Marge Hala’nın Büyük HatasıÜÇÜNCÜ BÖLÜM Hızır OtobüsDÖRDÜNCÜ BÖLÜM Çatlak KazanBEŞİNCİ BÖLÜM Ruh EmiciALTINCI BÖLÜM Pençeler ve Çay YapraklarıYEDİNCİ BÖLÜM Gardıroptaki BöcürtSEKİZİNCİ BÖLÜM Şişman Hanım’ın KaçışıDOKUZUNCU BÖLÜM Acı YenilgiONUNCU BÖLÜM Çapulcu HaritasıON BİRİNCİ BÖLÜM AteşokuON İKİNCİ BÖLÜM PatronusON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Gryffindor - RavenclawON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Snape’in KiniON BEŞİNCİ BÖLÜM Quidditch FinaliON ALTINCI BÖLÜM Profesör Trelawney’in KehanetiON YEDİNCİ BÖLÜM Kedi, Fare ve KöpekON SEKİZİNCİ BÖLÜM Aylak, Kılkuyruk, Patiayak ve ÇatalakON DOKUZUNCU BÖLÜM Lord Voldemort’un HizmetkârıYİRMİNCİ BÖLÜM Ruh Emici ÖpücüğüYİRMİ BİRİNCİ BÖLÜM Hermione’nin SırrıYİRMİ İKİNCİ BÖLÜM Yine Baykuş Postası
Kitaptan Bir Bölüm;
Quidditch Finali
"Bana - bana bunu gönderdi/' dedi Hermione, mektubu uzatarak.
Harry mektubu aldı. Parşömen nemliydi, iri iri gözyaşları mürekkebi öyle kötü dağıtmıştı ki, bazı yerleri okumak iyice zorlaşmıştı.
Sevgili Hermione,
Kaybettik. Onu Hogwarts'a geri getirmeme izin verdiler, infaz tarihi henüz belli değil. C«?a, Londra'yı çok sevdi. Bize yardımını unutmayacağım. Hagrid
"Bunu yapamazlar," dedi Harry. "Yapamazlar. Şah-gaga tehlikeli değil."
"Malfoy'un babası Komite'yi korkutarak yaptırdı bunu," dedi Hermione, gözlerini silerek. "O nasıl biri, biliyorsunuz. Ötekilerin de hepsi titrek yaşlı ahmaklar, korktular. Gerçi bir temyiz olacak, hep olur. Ama
345
ben umut görmüyorum... hiçbir şey değişmiş olmayacak."
"Hayır, olacak," dedi Ron hiddetle. "Bu defa burur işi tek başına yapman gerekmeyecek, Hermione. Ben yardım edeceğim."
-'Ah, Ron!"
Hermione kollarını Ron'un boynuna doladı ve kendini tamamen koy verdi. Dehşete düşen Ron, onun başını beceriksizce okşamaya koyuldu. Sonuu-ta, Hermione onu bırakıp geri çekildi.
"Ron, Scabbers için çok çok üzgünüm," dedi ağlayarak.
"Ee - şeyy - yaşlıydı zaten," dedi Ron. Hermione'nin onu bırakmış olmasından çok rahatlamış görünüyordu. "Aynca pek bir işe de yaramıyordu. Kim bilir, belki annemle babam şimdi bana bir baykuş alır."
Black'in binaya ikinci kez girişinden sonra öğrencilere dayatılan güvenlik önlemleri, Harry, Ron ve Her-mione'nin akşamları gidip Hagrid'i ziyaret etmelerini imkânsız hale getirmişti. Onunla konuşmak için tek fırsatları, Sihirli Yaratıkların Bakımı dersleriydi.
Hagrid, kararın yarattığı şokla uyuşmuş gibi görünüyordu.
"Hep benim suçum. Dilim tutuldu. Hepsi siyah cüppeleri içinde orada oturuyorlardı, bense ha bire notlarımı düşürüyordum, o benim için baktığın tarihler
346
var ya, Hermione, onları unutuyordum. Sonra Lucius Malfoy ayağa kalkıp söyleyeceklerini söyledi, Komite de o onlara ne dediyse aynen yaptı..."
"Daha temyiz var!" dedi Ron hiddetle. "Henüz pes etme, biz üstünde çalışıyoruz!"
Sınıftaki diğer öğrencilerle birlikte şatoya dönüyorlardı. Az ötede Malfo/u görebiliyorlardı, Crabbe ve Goyle'la yürüyor, ikide bir dönüp arkasına bakıyor ve alaylı alaylı gülüyordu.
"Yaran yok, Ron," dedi Hagrid üzgün üzgün. Şatonun merdivenlerine varmışlardı. "O Komite Malfoy'un avucunun içinde. Ben sadece Gaga'nın kalan vaktinin ömrünün en güzel günleri olmasını sağlayayım diyorum. Bunu ona borçluyum..."
Hagrid arkasını dönüp kulübesine doğru yürümeye başladı. Yüzü mendiline gömülüydü.
"Şuna bakın, nasıl da zırlıyor!"
Malfoy, Crabbe ve Goyle şato kapılarının hemen içinde durmuş, dinliyorlardı.
"Hayatınızda böyle zavallı bir şey gördünüz mü?" dedi Malfoy. "Bir de öğretmenimiz olacak!"
Hem Harry hem de Ron öfkeyle Malfoy'a doğru hamle etti, ama Hermione onlardan çabuk davranmıştı -ŞLAP!
Bütün gücüyle Malfoy'un suratına bir tokat atmıştı. Malfoy sendeledi. Harry, Ron, Crabbe ve Goyle afallayıp kalmışlardı. Hermione yine elini kaldırdı.
"Bir daha sakın Hagrid'e zavallı deme, seni iğrenç -seni kötü kalpli -"
347
"Hermione!" dedi Ron cılız bir sesle. Hermione bir tokat daha atmaya yeltenirken elini yakalamaya çalıştı.
"Bırak, Ron!"
Hermione asasını çıkardı. Malfoy geriledi. Crabbe ve Goyle tamamen şaşkın halde, ona bakarak komut beklediler.
Malfoy, "Yürüyün," diye mırıldandı ve üçü zindana giden geçitte kayboldu.
"Hermione!" dedi Ron yine. Hem afallamış, hem de etkilenmiş bir hali vardı.
"Harry, Quidditch finalinde onları yenseniz iyi olur!" dedi Hermione tiz bir sesle. "Yenin, çünkü Slythe-rin'in kazandığını görmeye dayanamam!"
"Muska dersi başlıyor," dedi Ron. Hâlâ Hermi-one'ye faltaşı gibi açılmış gözlerle bakıyordu. "Gitsek iyi olacak."
Aceleyle mermer merdivenlerden çıkıp Profesör Flitwick'in sınıfının yolunu tuttular.
Harry sınıfın kapısını açtığında, "Geç kaldınız, çocuklar!" dedi Profesör Flihvick paylarcasına. "Haydi, girin, asalarınızı çıkarın, bugün Neşelendirme Büyüleri'ni deniyoruz. Çiftlere ayrıldık bile -"
Harry ve Ron hemen arka taraftaki bir sıraya gittiler ve çantalarını açtılar. Ron dönüp arkasına baktı.
"Hermione nerede?"
Harry de etrafına bakındı. Hermione sınıftan içeri girmemişti, oysa Harry kapıyı açtığında hemen yanı başındaydı.
348
"Garip," dedi Harry, Ron'a bakarak. "Belki - belki tuvalete falan gitmiştir, ha?"
Ama Hermione bütün ders boyunca ortaya çıkmadı.
"Bir Neşelendirme Büyüsü onun da işine yarayabilirdi," dedi Ron. Öğle yemeği için sınıftan çıkmışlardı, hepsinin ağzı kulaklarındaydı - Neşelendirme Büyüleri onlarda büyük bir hoşnutluk duygusu yaratmıştı.
Hermione öğle yemeğinde de yoktu. Elmalı pastalarım bitirdiklerinde Neşelendirme Büyüleri'nin etkisi geçmeye yüz tutmuş, Harry ve Ron yavaş yavaş endişelenmeye başlamışlardı.
"Malfoy ona bir şey yapmış olmasın sakın?" dedi Ron kaygıyla, Gryffindor Kulesi'nin merdivenlerini çıkarlarken.
Güvenlik ifritlerinin yanından geçtiler, Şişman Ha-nım'a parolayı söylediler ("Boşboğaz") ve portre deliğinden geçip ortak salona girdiler.
Hermione masada oturmuş, mışıl mışıl uyuyordu. Başını önünde açık duran Aritmansi kitabına yaslamış-tı. Gidip iki yanına oturdular. Harry onu dürterek uyandırdı.
"N-ne?" dedi Hermione. Sarsılarak uyanıp telaşla etrafına bakınmaya başladı. "Vakit geldi mi? Ha-hangi ders var şimdi?"
"Kehanet, ama daha yirmi dakika var," dedi Harry. "Hermione, niye Muska'ya gelmedin?"
"Ne? Yo, olamaz!" diye cıyakladı Hermione. "Muska'ya girmeyi unuttum!"
349
"Ama nasıl unutursun?" dedi Harry. "Sınıfın kapısına gelene kadar bizimle birlikteydin!"
"İnanamıyorum!" diye sızlandı Hermione. "Profesör Flitwick kızdı mı? Aman, hep Malfoy'un yüzünden. Aklım ondaydı, ipin ucunu kaçırdım!"
"Biliyor musun, Hermione?" dedi Ron, Hermi-one'nin yastık niyetine kullandığı kocaman Aritmansi kitabına bakarak. "Bence sen elden gidiyorsun. Çok fazla şey yapmaya çalışıyorsun."
"Hayır, hiç de değil!" dedi Hermione, saçım gözlerinin önünden çekip çaresizce çantasını arayarak. "Bir yanlışlık yaptım, hepsi bu! Hemen gidip Profesör Flit-wick'i görsem ve özür dilesem iyi olur... Kehanet'te görüşürüz!"
Hermione onlara yirmi dakika sonra, Profesör Tre-lawney'nin sınıfına çıkan merdivenin başında katıldı. Son derece hırpalanmış görünüyordu.
"Neşelendirme Büyüleri'ni kaçırdığıma inanamıyorum! Şimdi kesin sınavda çıkar. Profesör Flitwick öyle bir imada butundu!"
Beraberce merdivenleri çıkıp loş, boğucu kule odasına girdiler. Bütün küçük masaların üzerinde içi inci beyazı sisle dolu birer kristal küre parlıyordu. Harry, Ron ve Hermione sallanan bir masaya beraberce oturdular.
"Kristal kürelere önümüzdeki sömestre kadar başlamıyoruz sanıyordum," diye mırıldandı Ron, Profesör Trelawney oralarda bir yerde mi diye etrafına bakınarak.



Harry Potter ve Ateş Kadehi
Arka Kapak Açıklaması;
Harry Potter'ın büyücülük okulundaki dördüncü yılında başından geçenleri anlatan Harry Potter ve Ateş Kadehi, dizinin önceki kitaplarında tanık olduğumuzdan hem çok daha eğlenceli, hem çok daha ürkütücü bir büyücülük dünyasının kapılarını açıyor. Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda dördüncü sınıfa geçen Harry, yaz tatilinde Dursley'lerden izin koparıp arkadaşlarıyla birlikte Quidditch Dünya Kupası finalini izlemeye gidiyor. Bu yıl Hogwarts'taki en büyük yenilik ise, Üçbüyücü Turnuvası. Üç rakip büyücülük okulunun katılımıyla gerçekleşen bu etkinlik yüz yıldan beri ilk kez düzenleniyor. Harry, istemediği halde, yaşı bile tutmadığı halde, kendini bu Turnuva'nın içinde buluyor. Oysa onun tek istediği, büyücülük standartları içinde olabildiğince "normal" bir yaşam sürmek, yeni büyüler öğrenerek kendini geliştirmek, Cho'yla ilgili hayaller kurmak, Ron ve Hermione'yle hoşça vakit geçirmek. Ancak, alnındaki yara izinin ikide bir acıması, korkunç olayların yaklaşmakta olduğunun habercisi...
Bölüm İsimleri;
BİRİNCİ BÖLÜM Riddle EviİKİNCİ BÖLÜM Yara İziÜÇÜNCÜ BÖLÜM DavetDÖRDÜNCÜ BÖLÜM Kovuk’a DönüşBEŞİNCİ BÖLÜM Weasley Büyücü ŞakalarıALTINCI BÖLÜM AnahtarYEDİNCİ BÖLÜM Bagman ve CrouchSEKİZİNCİ BÖLÜM Quidditch Dünya KupasıDOKUZUNCU BÖLÜM Karanlık İşaretONUNCU BÖLÜM Bakanlık’ta KargaşaON BİRİNCİ BÖLÜM Hogwarts Ekspresi’ndeON İKİNCİ BÖLÜM Üçbüyücü TurnuvasıON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Deli-Göz Moody ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Affedilmez LanetlerON BEŞİNCİ BÖLÜM Beauxbatons ve DurmstrangON ALTINCI BÖLÜM Ateş KadehiON YEDİNCİ BÖLÜM Dört ŞampiyonON SEKİZİNCİ BÖLÜM Asalar TartılıyorON DOKUZUNCU BÖLÜM Macar BoynuzkuyrukYİRMİNCİ BÖLÜM Birinci GörevYİRMİ BİRİNCİ BÖLÜM Ev Cini Kurtuluş CephesiYİRMİ İKİNCİ BÖLÜM Beklenmedik GörevYİRMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜ Noel BalosuYİRMİ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Rita Skeeter’ın Atlatma HaberiYİRMİ BEŞİNCİ BÖLÜM Yumurta ve GözYİRMİ ALTINCI BÖLÜM İkinci GörevYİRMİ YEDİNCİ BÖLÜM Patiayak’ın DönüşüYİRMİ SEKİZİNCİ BÖLÜM Mr Crouch’un DeliliğiYİRMİ DOKUZUNCU BÖLÜM RüyaOTUZUNCU BÖLÜM DüşünseliOTUZ BİRİNCİ BÖLÜM Üçüncü GörevOTUZ İKİNCİ BÖLÜM Et, Kan ve KemikOTUZ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Ölüm Yiyen’lerOTUZ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Priori IncantatemOTUZ BEŞİNCİ BÖLÜM VeritaserumOTUZ ALTINCI BÖLÜM Yol AyrımıOTUZ YEDİNCİ BÖLÜM Başlangıç
Kitaptan Bir Bölüm;
Anahtar
Mrs VVeasley onu dürterek uyandırdığında, Harry kendini daha yeni uyumuş gibi hissediyordu.
Mrs VVeasley, "Kalkma vakti geldi, Harry'çiğim," diye fısıldayıp Ron'u uyandırmaya gitti.
Harry elleriyle çevresini yoklayıp gözlüğünü buldu, gözüne takh ve doğruldu. Dışarıda hava hâlâ karanlıktı. Ron, annesi onu kaldırırken belli belirsiz bir şeyler mırıldandı. Harry'nin yorganının ayakucunda, saçı başı birbirine karışmış iki iri şekil, battaniyelerin arasından sıyrıldılar.
"Sabah oldu mu yani?" dedi Fred dermansız halde.
Konuşamayacak kadar uykulu olduklarından, suskun suskun giyindiler. Sonra da esneye gerine mutfağa indiler.
Mrs VVeasley ocaktaki büyük bir tencerenin içindekileri karıştırıyor, Mr VVeasley ise masada oturmuş, büyükçe parşömen biletlerden oluşan bir desteyi kontrol ediyordu. Çocuklar içeri girdiğinde kıyafetini daha iyi görebilsinler diye kollarını iki yana açtı. Golf kazağına
82
benzeyen bir şey ve kendisine biraz bol gelen, kalın bir kemerle tutturulmuş çok eski bir kot pantolon giymişti.
"Ne diyorsunuz?" diye sordu heyecanla. "Kılık değiştirmemiz gerekiyor - nasıl, Muggle'a benziyor muyum, Harry?"
"Evet," dedi Harry gülümseyerek, "çok iyi."
"Bili, Charlie ve Per-Per-Percy nerede?" dedi Geor-ge, esnemesini bastıramayarak.
"Eh, ne de olsa onlar Cisimlenerek gidecek," dedi Mrs VVeasley. Büyük tencereyi güçbela kaldırıp masanın üstüne yerleştirerek, kaplara yulaf lapası koymaya başladı. "O yüzden biraz daha keyif yapabilirler."
Harry, Cisimlenme'nin çok zor olduğunu biliyordu. Bir yerden kaybolup neredeyse aynı anda başka bir yerde ortaya çıkmak anlamına geliyordu bu.
"Yani hâlâ uyuyorlar mı?" dedi Fred huysuz huysuz, kendi yulaf lapası kabını önüne çekerek. "Niye biz de Cisimlenemiyoruz?"
"Çünkü henüz o yaşa gelmediniz ve sınavınızı vermediniz/' diye çıkıştı Mrs VVeasley. "Bu kızlar da nerede kaldı?"
Aceleyle mutfaktan fırladı. Merdiveni çıktığını duydular.
"Cisimlenmek için sınav mı vermek gerekiyor?" diye sordu Harry.
"Evet," dedi Mr VVeasley. Biletleri, kaybolmasınlar diye arka cebine koydu. "Büyülü Taşımacılık Dairesi geçen gün iki kişiye ehliyetleri olmadan Cisimlendikle-rı için ceza kesmek zorunda kaldı. Kolay bir şey değil
83
Cisimlenme, doğru yapılmadığında çok kötü sonuçlara yol açabiliyor. Bahsettiğim çift kendilerini septirdi."
Harry dışında masadaki herkes yüzünü buruşturdu.
"Şey - septirdi mi?" dedi Harry.
Mr VVeasley, yulaf lapasının üzerine kaşık kaşık melas koyarak, "Yanları arkada kaldı," dedi. "Ve tabii ki sıkışıp kaldılar. İki tarafa da gidemiyorlardı. Sonra Büyü Kazalannı Düzeltme Ekibi'nin gelip onlan toparla-; ması gerekti. Şunu söyleyebilirim ki, bayağı bir evrak işi gerekti. Hele arkalarında bıraktıkları parçaları gören Muggle'lan da düşünecek olursanız..."
Birden Harr/nin gözlerinin önüne Privet Drive'da kaldırımın üzerine bırakılmış bir çift bacakla bir göz geldi.
"Peki, iyiler mi?" diye sordu, sarsılmış bir halde.
"Evet, tabii," dedi Mr VVeasley, istifini bozmadan. "Ama onlara ağır bir ceza kesildi, bir daha aceleyle böyle bir işe kalkışacaklarını sanmıyorum. Cisimlenme hafife alınacak iş değil. Birçok yetişkin büyücü bile bu zahmete katlanmıyor. Süpürgeyi tercih ediyorlar - daha yavaş, ama daha güvenli."
"Ama Bili, Charlie ve Percy, üçü de yapabiliyorlar, ha?"
"Charlie'nin sınava iki kere girmesi gerekti," dedi Fred sırıtarak. "İlkini veremedi. Gereken yerin sekiz kilometre güneyine, alışverişe çıkmış zavallı bir yaşlı kadının tam tepesine Cisimlenmişti, hatırlıyor musunuz?" l
"Evet ama ikincisinde geçti," dedi Mrs VVeasley, onlar neşeyle kıs kıs gülerlerken mutfağa girerek.
84
"Percy daha iki hafta önce geçti," dedi George. "O zamandan beri her sabah Cisimlenerek iniyor aşağı, sırf yapabildiğini ispatlamak için."
Holde ayak sesleri duyuldu ve Hermione'yle Ginny mutfağa geldiler. İkisi de solgun ve mahmur görünüyordu.
"Niye bu kadar erken kalkmamız gerekiyor?" dedi Ginny, gözlerini ovuşturup sofraya oturarak.
"Biraz yürümemiz gerekiyor," dedi Mr VVeasley.
"Yürümek mi?" dedi Harry. "Ne yani, Dünya Kupası'na yürüyerek mi gidiyoruz?"
"Yo, yo, o çok uzakta," dedi Mr VVeasley gülümseyerek. "Sadece kısa bir mesafeyi yürüyeceğiz. Çok sayıda büyücünün Muggle'ların dikkatini çekmeden toplanması çok zor da... Normalde bile nasıl seyahat ettiğimiz konusunda çok dikkatli olmamız gerekiyor, hele ki şimdi Çjuidditch Dünya Kupası gibi muazzam bir etkinlik var..."
"George!" dedi Mrs VVeasley sertçe. Hepsi yerlerinden sıçradılar.
"Ne var?" dedi George. Ses tonundaki masumiyet kimseyi kandıramamıştı.
"Cebindeki o şey de ne?"
"Hiç!"
"Bana yalan söyleme!"
Mrs Weasley asasını George'un cebine doğrulttu ve, "acio"dedi.
George'un cebinden birçok küçük, parlak renkli npsne fırladı. George onları yakalamaya çalıştıysa da
beceremedi ve nesneler Mrs VVeasley'nin onları beki yen eline doğru uçtu.
Mrs VVeasley bu nesneleri havaya kaldırarak, hiddetle, "Onları yok edin demiştik!" dedi. Şüphesiz yine Dolma-Dil Şekerlemesi'ydi bunlar. "Hepsini ortadan kaldınn demiştik! Ceplerinizi boşalhn, hadi bakalım, J ikiniz de!"
Pek hoş bir sahne değildi. İkizler belli ki evden» mümkün olduğunca çok sayıda şekerleme kaçırmaya çalışıyorlardı ve Mrs VVeasley'nin hepsini bulabilmesi için Çağırma Büyüsü'nü kullanması gerekti.
O, "Accio! Accio! Accio!" diye bağırdıkça, George'un ceketinin astanyla Fred'in kot pantolonunun paçalan da dahil olmak üzere, en beklenmedik yerlerden şekerlemeler fırlıyordu.
Annesi şekerlemeleri atarken, Fred, "Onları yapmak için altı ay uğraştık!" diye bağırdı.




Harry Potter ve Zümrüdü Anka Yoldaşlığı
Arka Kapak Açıklaması;
Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'ndaki beşinci yılında Harry, hayatını cehenneme çeviren sihirli/sihirsiz pek çok şeyle başa çıkmak zorunda: Yaz tatilini yanlarında harcadığı aptal akrabaları; ergenlik çağının isyanları, heyecanları, korkuları; onun gösteriş düşkünü bir yalancı olduğunu düşünenler; okulun işleyişine burnunu sokan Sihir Bakanlığı; öncekileri mumla aratan yeni bir Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmeni; yeni karşı karşıya geldiği Ruh Emici'ler ve Ölüm Yiyen'ler, varlığını her zamankinden çok hissettiren Voldemort; ağır dersler, zor sınavlar, acımasız cezalar, sürekli yenilenen bir kabus ve acıyan yara izi; ona en yakın insanlardan birinin ölümü, beş yıl gecikmeyle öğrendiği bir gerçek...Dizinin ilk dört kitabından gözlerimizin önünde adeta etten kemikten bir büyülü dünya kuran J.K. Rowling, yaratıcılığıyla yine başrolde: Satırlara ve satır aralarına serpiştirilmiş zekice ayrıntılar, olay örgüsünü daha da zenginleştiriyor, büyülü dünyaya yeni renkler katıyor. Bu sürükleyici kitabı elinizden bırakamayıp kalınlığıyle ters orantılı bir hızla okuyacak ve tıpkı Harry gibi bir sonraki okul yılını iple çekerek Hogwarts'tan ayrılacaksınız.
Bölüm İsimleri;
BİRİNCİ BÖLÜM - Dudley'nin Ruhu AğzındaİKİNCİ BÖLÜM - Bir Baykuş OlayıÜÇÜNCÜ BÖLÜM - Öncü KolDÖRDÜNCÜ BÖLÜM - Grimmauld Meydanı, On İki NumaraBEŞİNCİ BÖLÜM - Zümrüdüanka YoldaslığıALTINCI BÖLÜM - Asil ve Pek Köklü Black AilesiYEDİNCİ BÖLÜM - Sihir BakanlığıSEKİZİNCİ BÖLÜM - DuruşmaDOKUZUNCU BÖLÜM - Mrs Weasley'nin HıçkırıklarıONUNCU BÖLÜM - Luna LovegoodON BİRİNCİ BÖLÜM - Seçmen Sapka'nın Yeni ŞarkısıON İKİNCİ BÖLÜM - Profesör UmbridgeON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM - Dolores'le CezaON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM - Percy ve PatiayakON BEŞİNCİ BÖLÜM - Hogwarts Yüksek MüfettişiON ALTINCI BÖLÜM - Domuz Kafası'ndaON YEDİNCİ BÖLÜM - Yirmi Dört Numaralı Eğitim KararnamesiON SEKİZİNCİ BÖLÜM - Dumbledore'un OrdusuON DOKUZUNCU BÖLÜM - Aslan ve YılanYİRMİNCİ BÖLÜM - Hagrid'in HikayesiYİRMİ BİRİNCİ BÖLÜM - Yılanın GözüYİRMİ İKİNCİ BÖLÜM - St Mungo Sihirsel Hastalıklar ve Sakatlıklar HastanesiYİRMİÜÇÜNCÜ BÖLÜM - Kapalı Koğuşta NoelYİRMİ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM - ZihinbendYİRMİ BEŞİNCİ BÖLÜM - Böcek KapanıYİRMİ ALTINCI BÖLÜM - Görülen ve ÖngörülmeyenYİRMİ YEDİNCİ BÖLÜM - At-Adam ve GammazYİRMİ SEKİZİNCİ BÖLÜM - Snape'in En Kötü AnısıYİRMİ DOKUZUNCU BÖLÜM - Meslek DanışmanlığıOTUZUNCU BÖLÜM - GrawpOTUZ BİRİNCİ BÖLÜM - S.B.D.'lerOTUZ İKİNCİ BÖLÜM - Ateşin İçindenOTUZ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM - Kavga ve UçuşOTUZ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM - Esrar DairesiOTUZ BEŞİNCİ BÖLÜM - Tülün ÖtesiOTUZ ALTINCI BÖLÜM - Korktuğu Tek KisiOTUZ YEDİNCİ BÖLÜM - Kayıp KehanetOTUZ SEKİZİNCİ BÖLÜM - İkinci Savaş Başlıyor
Kitaptan Bir Bölüm;
Snape'in En Kötü Anısı
SİHİR BAKANLIĞIN EMRİYLE
Dolores Jane Umbridge (Yüksek Müfettiş)
Albus Dumbledore'un yerine Hogıvarts Cadılık ve Büyücülük Okulunun başına geçmiştir.
Bu duyuru, Yirmi Sekiz Numaralı Eğitim Kararnamesi'ne uygundur.
İmza: Cornelius Osıvald Fudge, Sihir Bakanı
Duyurular bir akşamda okulun her yanına asılmıştı, ancak bu durum, Dumbledore'un kaçmak için iki Seher-baz'ın, Yüksek Müfettiş'in, Sihir Bakanı ve İkinci Asistanı'mn üstesinden gelişini nasıl olup da şatodaki herkesin teker teker bildiğini açıklamıyordu. Harry şatoda nereye giderse gitsin tek konu, Dumbledore'un kaçışıydı ve hikâyenin tekrar tekrar anlatımı sırasında kimi ayrıntılar çar-pıtılsa da (Harry, ikinci sınıftan bir kızın diğerini, Fudge'-
803
in kafa niyetine bir balkabağıyla şu anda St Mungo'da yattığına temin edişine kulak misafiri oldu), geri kalan bilgilerin ne kadar doğru olduğu şaşılacak bir şeydi. Örneğin herkes, Dumbledore'un bürosundaki sahneye öğrenciler arasında sadece Harry ile Marietta'nın tanık olduğunu ve Marietta'nın şimdi hastane kanadında yattığını biliyordu; Harry kendini, olanları birinci elden anlatma konu-' sundaki taleplerle kuşatılmış buldu.
Bitkibilim dersinden çıkarlarken, Ernie Macmillan, Harry'nin hikâyesini dikkatle dinledikten sonra, "Dumbledore çok geçmeden geri dönecek," dedi kendinden emin bir şekilde. "Biz ikinci sınıftayken onu uzakta tutamamışlardı, bu sefer de tutamayacaklar. Şişman Keşiş bana söyledi -" bir sır verircesine sesini al-çalttı; Harry, Ron ve Hermione de duyabilmek için ona doğru eğilmek zorunda kaldılar "- Umbridge dün gece, şatoda ve arazide Dumbledore'u aramalarından sonra, onun odasına geri dönmeye kalkmış. Taş heykeli geçip girememiş. Müdür'ün odası ona karşı kendini mühürle-miş." Ernie alaylı alaylı güldü. "Belli ki sağlam bir sinir krizi geçirmiş."
Giriş Salonu'na giden taş merdiveni çıkarlarken, Hermione, "Ah, sanırım sahiden de Müdür'ün odasında oturacağını hayal etmiş," dedi hınçla. "Bütün diğer öğretmenlere efendilik taslayacaktı, kendini bir şey sanan aptal, iktidar manyağı ihtiyar -"
"Şimdi, o cümleyi bitirmeyi sahiden istiyor musun, Granger?"
Kapının arkasından Draco Malfoy çıkmıştı, arkasında
804
Crabbe ile Goyle vardı. Solgun, sivri yüzü kötülükle ışıldıyordu.
"Korkarım Gryffindor ile Hufflepuff tan birkaç puan indirmem gerekecek," dedi tembel tembel.
Ernie hemen, "Sadece öğretmenler binalardan puan indirebilir, Malfoy," dedi.
"Ya, biz de sınıf başkanıyız, unuttun mu?" dedi Ron, hırlarcasına.
"Sınıf başkanları puan indiremez, biliyorum, Vızvız Kral," diye dudak büktü Malfoy; Crabbe ve Goyle kıs kıs güldü. "Ama Teftiş Mangası'nın üyeleri -"
"Neyin, neyin?" dedi Hermione sertçe.
"Teftiş Mangası, Granger," dedi Malfoy. Cüppesindeki sınıf başkanı rozetinin altında duran minik gümüş "T" harfini işaret etti. "Sihir Bakanlığı'nı destekleyen, Profesör Umbridge'in bizzat, tek tek saptadığı seçkin bir öğrenci grubu. Neyse, Teftiş Mangası üyelerinin puan indirme hakkı var... bunun için, Granger, senden beş puan alıyorum, çünkü yeni Müdiremiz hakkında kabalık ettin. Mcmillan, senden de beş, bana karşı çıktığın için. Senden de beş, Potter, çünkü seni sevmiyorum. VVeasley, gömleğinin ucu dışarı çıkmış, beş de bu yüzden. Ha sahi, unutmuştum bak, sen bir Bulanık'sın, Granger, on da bunun için düştüm."
Ron asasını çıkardı, ama Hermione asayı eliyle itip, "Yapma!" diye fısıldadı.
"Akıllıca bir hareket, Granger," diye soludu Malfoy. "Yeni Müdire, yeni devir... uslu olun bakalım, Potur... Vızvız Kral..."
805
İçten bir kahkaha atarak, Crabbe ve Goyle'la uzaklaşıp gitti.
"Blöf yapıyor," dedi Ernie, afallamış görünüyordu. "Puan indirmesine izin vermezler... gülünç bir şey bu... sınıf başkanlığı sisteminin temelini sarsar."
Ama Harry, Ron ve Hermione, arkalarındaki duvarın girintilerine yerleştirilmiş, bina puanlarını gösteren devasa kum saatlerine dönmüşlerdi bile. O sabah Gryffindor ile Ravenclavv, eşit puanla başı çekiyorlardı. Daha onlar bakarken, taşlar yukarı doğru fırladı ve alt bölmelerdeki miktar azaldı. Aslında, değişmemiş görünen tek kum saati, Slytherin'in zümrüt dolu kum saatiydi.
"Fark ettiniz, ha?" dedi Fred'in sesi.
O ve George mermer merdivenden inmiş, kum saatlerinin önündeki Harry, Ron, Hermione ve Ernie'nin yanına gelmişlerdi.
"Malfoy az önce bizden toplam elli puan kadar sildi," dedi Harry büyük bir öfkeyle; bir yandan da Gryffindor kum saatinden birçok taşın daha yukarı sıçramasını göz-lüyorlardı.
"Evet, Montague de teneffüste aynı şeyi bize karşı denemeye çalıştı," dedi George.
"Ne demek, 'çalıştı'?" dedi Ron hemen.
"Kelimeler bir türlü ağzından çıkamadı," dedi Fred, "çünkü onu birinci kattaki Kaybolan Dolap'a baş aşağı tıktık."
Hermione dehşete düşmüş göründü.
"Ama başınız fena halde belaya girecek!"
"Montague ortaya çıkana kadar girmez, bu da birka
806
hafta alır. Onu nereye yolladık, bilmiyorum," dedi Fred, sakin bir tavırla. "Her neyse... artık başımızı derde sokmaya aldırmadığımıza karar verdik."
"Hiç aldırmış mıydınız ki?" diye sordu Hermione.
"Elbette aldırdık," dedi George. "Okuldan hiç atılmadık, değil mi?"
"Nerde çizgiyi çekeceğimizi bildik hep," dedi Fred.
"Zaman zaman bir parmak aşmış olabiliriz," dedi George.
"Ama gerçek bir kargaşa çıkarmaktan hep kaçındık," dedi Fred.
Ron tereddütle, "Ya şimdi?" diye sordu.
"Eh, şimdi -" dedi George.
"- Dumbledore da gitmiş olduğuna göre -" dedi Fred.
"- bizce birazcık kargaşa -" dedi George.
"- tam da sevgili yeni Müdiremiz'in hak ettiği şeydir," dedi Fred.
"Yapmayın!" diye fısıldadı Hermione. "Gerçekten yapmayın! Sizi atmak için bahane buldu diye bayılır!"
Fred, ona gülümseyerek, "Anlamıyorsun, değil mi, Hermione?" dedi. "Artık burada kalmak bizi ilgilendirmiyor. Önce Dumbledore için bir şeyler yapmaya kararlı olmasak, şu anda çıkıp giderdik. Her neyse," saatine baktı, "birinci aşama başlamak üzere. Sizin yerinizde olsam, Büyük Salon'a yemeğe giderdim. Böylece öğretmenler bununla hiçbir ilginiz olmadığını anlarlar."
"Neyle ilgimiz olmadığını?" dedi Hermione kaygıyla.
"Görürsün," dedi George. "Hadi bakalım, gidin şimdi."

Harry Potter ve Melez Prens
Arka Kapak Açıklaması;
Dizinin ilk beş kitabında olduğu gibi, bu kitapta da geçmişte sorulmuş pek çok sorunun yanıtını veren J. K. Rowling okuyucuyu yeni sorularla, Harry Potter''ı da yeni sorunlarla baş başa bırakıyor.Büyücüler dünyasında devam eden kargaşa artık Muggle''ların dünyasını da etkilemeye başlamıştır. Harry Potter, Hogwarts''taki altıncı yılını Feci Yorucu Büyücülük Sınavlarına hazırlanarak geçireceğini düşünmektedir. Artık Quidditch takımının da kaptanıdır. Ancak Diagon Yolu''ndaki okul alışverişi sırasında Draco Malfoy''un bir şeyler çevirdiğini fark eder. Lord Voldemort''un geçmişiyle ilgili pek çok bilinmeyen ortaya çıkarken bir yandan da Malfoy''un neyin peşinde olduğunu öğrenmeye çalışan Harry''yi yine zor günler beklemektedir.
Bölüm İsimleri;
BİRİNCİ BÖLÜM - Öteki BakanİKİNCİ BÖLÜM -Spinner's EndÜÇÜNCÜ BÖLÜM -Miras ve İtirazDÖRDÜNCÜ BÖLÜM -Horace SlughornBEŞİNCİ BÖLÜM -Aşırı Dozda FitilALTINCI BÖLÜM -Draco'nun DolaplarıYEDİNCİ BÖLÜM -Slug KulübüSEKİZİNCİ BÖLÜM -Snape'in ZaferiDOKUZUNCU BÖLÜM -Melez PrensONUNCU BÖLÜM -Gaunt SoyuON BİRİNCİ BÖLÜM -Hermione'nin DesteğiON İKİNCİ BÖLÜM -Gümüş ve OpallerON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM -Gizli RiddleON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM -Felicis FelicisON BEŞİNCİ BÖLÜM -Bozulmaz YeminON ALTINCI BÖLÜM -Buz Gibi Soğuk Bir NoelON YEDİNCİ BÖLÜM -ON SEKİZİNCİ BÖLÜM -Doğum Günü SürpriziON DOKUZUNCU BÖLÜM -YİRMİNCİ BÖLÜM -YİRMİ BİRİNCİ BÖLÜM -YİRMİ İKİNCİ BÖLÜM -YİRMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM -YİRMİ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM -SectumsempraYİRMİ BEŞİNCİ BÖLÜM -YİRMİ ALTINCI BÖLÜM -YİRMİ YEDİNCİ BÖLÜM -YİRMİ SEKİZİNCİ BÖLÜM -Prensin KaçışıYİRMİ DOKUZUNCU BÖLÜM - OTUZUNCU BÖLÜM -Beyaz Mezar
Kitaptan Bir Bölüm;
Melez PrensErtesi sabah kahvaltıdan önce Harry ve Ron ortak salonda Hermione ile buluştu. Teorisine biraz destek bulmak umuduyla, Harry Hogwarts Ekspresindeyken Malfoy’un söylediklerine kulak misafiri olduğunu Hermione’ye söylemek için vakit harcamadı.“Fakat onun Parkinson için gösteriş yaptığı gün gibi ortadaydı, değil mi?” diye lafı sıkıştırdı Ron, Hermione bir şey diyemeden önce.“Evet,” dedi Hermione kuşkuyla, “Bilmiyorum. Malfoy bunu kendisini olduğundan daha önemli göstermek için yapmış gibi görünüyor… fakat bu, söylemek için büyük bir yalan...”“Tamamen öyle,” dedi Harry, fakat o da asıl meselenin ne olduğunu anlayamamıştı, çünkü bir sürü insan onun konuşmasını dinlemeye çalışıyordu, ona dik dik bakmaya ya da ellerinin arkasından fısıldaşmaya değil. “Bunu anlaması zor,” Portre deliğinden tırmanmak için oluşan sıraya katıldıkları sırada, Ron birinci sınıf olduğu belli olan küçük bir oğlanı çekti. Elinin arkasından arkadaşına Harry hakkında bir şeyler mırıldanan çocuk aniden kıpkırmızı oldu ve panikle delikten dışarı devrildi. Ron kıs kıs güldü. “6. sınıf olmayı seviyorum ve bu sene boş zamanlarımız olacak. Tüm dönem boyunca sadece burada oturup dinlenebiliriz.”“Çalışmak için o boş zamana ihtiyacımız olacak, Ron!” dedi Hermione koridordan ayrılırlarken.“Evet, fakat bugün değil,” dedi Ron. “Bugün gerçek bir kayıp olacak diye tahmin ediyorum.”“Durdur şunu!” dedi Hermione, kolunu uzattı ve elinde kireç-yeşili bir diski sıkıca tutmuş geçmeye çalışan bir dördüncü sınıf öğrencisini durdurdu. “Sivri uçlu frizbiler yasaklandı, bırak onu,” dedi sertçe. Kaşlarını çatan çocuk hırlayan frizbiyi teslim edip Hermione’nin kollarının altında eğildi ve arkadaşlarının ardından ilerledi. Ron bir süre çocuğun kaybolması için bekledi, ardından da Hermione’nin sıkıca tuttuğu frizbiyi sertçe çekti.“Harika, her zaman bunlardan birini istemiştim.”Hermione’nin itirazı sesli bir kıkırdama tarafından boğuldu; görünüşe göre Lavender Brown Ron’un sözünü hayli eğlenceli bulmuştu. Onlar geçene kadar gülmeye devam etti ve omzunun üstünden Ron’a bir göz attı. Ron kendinden oldukça memnun görünüyordu.Ortak Salon’un tavanı durgun bir maviyle narin bir şekilde çizilmişti, gökyüzündeki bulut demetleri sadece yüksek pencere gruplarının içinden görünüyordu. Onlar yulaf lapası, yumurtalar ve domuz pastırmalarını tıkınırken Harry ve Ron bir önceki gece Hagrid ile olan rahatsız edici sohbeti Hermione’ye anlattılar.“Fakat o gerçekten de Sihirli Yaratıkların Bakımı dersine devam edeceğimizi düşünmüş olamaz!” dedi Hermione üzgün bir şekilde. “Demek istediğim, yani içimizden biri ona... biliyorsunuz… ne kadar istekli olduğumuzu söylediği zaman?”“Evet öyle, yine de öyle, aslında değil mi?” dedi Ron, kızarmış yumurtayı tümüyle yutarken. “Derslerinde en çok çaba sarf eden kişiler bizleriz çünkü biz Hagrid’i seviyoruz. Fakat o, bizim o aptal dersi sevdiğimizi düşünüyor. Herhangi birinin F.Y.B.S’ye o dersle gideceğini düşünüyor’ musun?”Ne Harry ne de Hermione cevaplamadı; gerek de yoktu. Çok iyi biliyorlardı ki bu yıl hiç kimse Sihirli Yaratıkların Bakımı dersine devam etmek istemiyordu. Hagrid masadan ayrıldıktan on dakika sonra Hagrid’den sakınıyorlar ve onun neşeli el sallamalarına isteksizce karşılık veriyorlardı.Yemeklerini yedikten sonra McGonagall’ın yönetici masasından gelişini beklemek için yerlerinden ayrılmadılar. Bu yıl ders programlarının dağıtımı olağandan çok daha karışık olmuştu, Profesör McGonagall ilk olarak herkese aldıkları S.B.D'lerin seçtikleri F.Y.B.S’ye devam etmek için yeterli olduğunu pekiştirme ihtiyacı hissetmişti. Hermione Muska, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma, Biçim Değiştirme, Bitkibilim, Aritmansi, TarihiYazıtlar ve İksir derslerine devam etmek konusunda zaten kararlıydı ve ilk defa gireceği Tarihi Yazıtlar için daha fazla oyalanmadan yola koyuldu. Neville’in düzenlemesi ise biraz daha fazla zaman almıştı; Profesör McGonagall onun tercihlerine tepeden bakarken ve S.B.D. sonuçları hakkında danışmanlık yaparken oval yüzü tedirgindi.“Bitkibilim, güzel,” dedi. “ Profesör Sprout ‘Olağanüstü’ SBD ile döndüğüne çok memnun olacak. Ve ‘Beklenenin Üstünde’ ile Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersi için hak kazandın. Fakat Biçim Değiştirme’de problem var. Üzgünüm, Longbottom, fakat ‘Kabul Edilebilir’ F.Y.B.S. seviyesine devam etmek için gerçekten yeterince iyi değil. Sadece ödevler ile üstesinden gelebileceğini düşünme.”Neville kafasını kaldırdı. Profesör McGonagal kare şeklindeki gözlüğünden dikkatlice bakıyordu.“Bu arada, Neden Biçim Değiştirme ile devam etmek istiyorsun? Hiçbir zaman bu derse özel bir ilgi gösterdiğini görmedim.” Neville perişan görünüyordu ve “büyükannem istiyor,” diye bir şeyler mırıldandı. “Hıh,” diye homurdandı McGonagall. “Bakanlıkta o tüm yaşananlardan sonra büyükannenizin seninle gurur duymasının tam zamanıdır yani en azından -gerçekte- neye sahip olmak istediğini düşünmektense.”Neville pembeye döndü ve şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı; Profesör McGonagall’ın daha önce ondan övgüyle bahsettiğini duymamıştı.“Üzgünüm, Longbottom, fakat senin F.Y.B.S sınıfıma girmene izin veremem. Bununla birlikte Muska’dan ‘BekleneninÜstünde’ aldığını görüyorum – neden F.Y.B.S’nı Muska için denemiyorsun?”“Büyükannem Muska’nın kolay bir tercih olduğunu düşünüyor,” diye geveledi Neville.“Muska’yı al,” dedi McGonagall “ve Muska S.B.D'sini geçemediğini hatırlatmak için ona bir pusula göndereceğim, ders çok da gerekli değil.” Profesör McGonagall, Neville’in yüzündeki hoşnut kuşku ifadesine bakarak hafifçe gülümsedi ve asasının ucuyla boş listeye hafifçe vurdu ve eline aldı, şimdi Neville için yeni sınıfının detaylarını taşıyordu. Profesör McGonagall, ilk sorusu yakışıklı at-adam Firenze’nin hala Kehanet hocalığı yapıp yapmayacağı olan yanındaki Parvati Patil’e döndü. O ve Profesör Trelawney bu yıl dersleri aralarında paylaşıyorlar,” dedi Profesör McGonagall, sesinde bir hoşnutsuzluk ifadesi vardı; Kehanet dersini küçümsediği herkes tarafından bilinen bir gerçekti. “6. yıl Profesör Trelawney tarafından işletilecek.” Parvati beş dakika sonra oldukça üzgün bir şekilde Kehanet dersi için yola çıktı. “Doğru Potter, Potter. . .” dedi Profesör McGonagall, Harry’e döndüğü zaman ona danışmanlık yapıyordu. “Muska, Karanlık sanatlara Karşı Savunma, Bitkibilim, Biçim Değiştirme… hepsi güzel. Söylemem gerekir ki Biçim Değiştirme notundan memnunum Potter, oldukça memnun. Şimdi, neden İksir dersine devam etmek istemiyorsun? Seherbaz olmanın senin için bir tutku olduğunu düşünüyordum?” “Öyleydi, fakat bana S.B.D’den ‘Olağanüstü’ almam gerektiğini söylemiştiniz Profesör.” “Ve Profesör Snape’in öğretmenliği zamanında öyle yapmalıydın. Fakat Profesör Slughorn S.B.D’de ‘Beklenenin Üstünde’ alan öğrencileri F.Y.B.S sınıfına kabul etmekten çok mutlu olacaktır. İksir dersiyle devam etmek istiyor musun?”“Evet,” dedi Harry, “fakat kitapları, karışım malzemelerini veya herhangi başka bir şey almadım -”“Eminim Profesör Slughorn bazılarını ödünç verebilir,” dedi McGonagall. “Çok iyi, Potter, işte senin programın. Oh, bu arada – Gryffindor Quidditch takımına katılmak için yirmi gönüllü şimdiden isimlerini yazdı. Sırası geldiği zaman size bu listeyi vereceğim ve boş vakitlerinize göre denenme zamanlarınızı ayarlayabileceksiniz.”Birkaç dakika sonra, Ron Harry ile tamamen aynı dersleri seçmişti ve ikisi birlikte masadan ayrıldılar.“Bak,” dedi Ron programına memnun bir şekilde gözlerini dikmişken, “şimdi boş bir zamanımız var… ve teneffüsten sonra bir boş zaman daha… ve öğle yemeğinden sonra da… mükemmel.”Harry ve Ron, yarım düzine yedinci sınıf öğrencisi haricinde boş olan ortak salona döndüler. Harry’nin Gryffindor Quidditch takımına katıldığı birinci yılda da takımda bulunan ve hala takımın bir oyuncusu olan Katie Bell de aralarındaydı.“Bunu alacağını düşünmüştüm, tebrikler,” dedi Harry’nin sandığının üstüne duran Kaptanlık Bandajını işaret ederek.
“Bana denemelerin ne zaman yapılacağını söyle!”“Saçmalama,” dedi Harry, “senin denemelere ihtiyacın yok, senin oyununu beş yıldır izliyorum…”“Böyle başlamamalısın,” dedi Katie uyarırcasına. “Hepinizin bildiği gibi, dışarıda benden daha iyi olanları var. İyi takımlar şimdiden mahvoldu çünkü Kaptanlar sadece eski yüzleri oynatıyor veya arkadaşlarının oynamalarına izin veriyor…”

Ölüm Yadigarları
Arka Kapak Özeti: Harry Privet Drive'da bekliyor. Voldemort ve onun meşhur yandaşları olmaksızın güvenli bir şekilde oradan uzaklaşırken ona eşlik etmek için Zümrüdüanka Yoldaşlığı geliyor - tabi eğer yapabilirlerse. Ama ya sonra Harry ne yapacak? Dumbledore'un ona bıraktığı önemli ve imkansız gibi görünen görevi nasıl yerine getirecek?